Vücudumuz milyonlarca hücreden oluşmaktadır. Bunların bir kısmı gözü, karaciğeri ve böbreği oluşturur. Bu hücrelere vücut hücreleri denir. Kök hücreler çok azdır. Milyonda bir ya da çok düşük oranlarda mevcutturlar. Bir karaciğer hücresi gibi fonksiyon görmeyen, farklılaşmamış ilkel hücrelerdir. Bu hücrelerin iki önemli özelliği vardır. Bunlar, yüksek çoğalma potansiyeline sahip ve bu hücrelerin kaynaklandıkları dokulardan farklı dokuların organlarına dönüşebilme yeteneğidir. Bu hücreler zaman içerisinde ciddi hasar görmüş veya hastalanmışlar ise kendi kendilerini yenileyemezler. Kök hücreler bu hastalanmış ya da hasar görmüş hücrelerin yerine sağlıklı hücreler oluşturmak için kullanılırlar. Hücre tedavisi olarak adlandırılan hastalıklı hücrenin sağlıklı hücre ile yer değiştirmesi işlemi organ nakline benzer, tek fark bir sağlıklı organ yerine sağlıklı hücrenin nakledilmesidir. Kök hücre tedavisi gün geçtikçe ülkemiz yaygın olarak uygulanmaya başlamıştır. Kök hücrelerin iki temel özelliği günümüzde modern tıbbın tedavi edemediği birçok sağlık problemleri için umut ışığı olmuş ve yapılan denemelerde olumlu sonuçlar verdiği görülmüştür.
Kök Hücre Tedavi Hangi Hastalıklarda Uygulanacak ?
Günümüzde her hasta tıpın elindeki mevcut olanaklarda malesef tedavi edilemiyor. Bu konu son yıllarda yapılan kök hücre çalışmaları bir çok hasta ve hasta yakınları için umut niteliğinde. Peki bu tedavi hangi alanlar uygulanabiliyor ve başarı sonuçlar veriyor. Mesela hastalık erken teşhis edildiğinde işe yarayacak ama uzun yıllar o hastalıktan muzdarip olan insanlarda belki de fayda sağlamayacak. Bu konuda tam olarak netlik kazanılamayan noktalar var ancak çalışmalar detaylı bir şekilde devam etmektedir. Kök hücrenin işe yarayacağı hastalıklar şu şekilde sıralanabilir;
-Kas ve sinir hastalıkları,
-Organ yetmezlikleri
-Diyabet ve MS gibi hastalıklar,
Günümüzde artık körlükten, genetiksel olmayan sağırlığa, otizme kadar kök hücre tedavisi uygulanmaktadır. Ancak hastalıkların kompleksi arttıkça bunlara kök hücreyle tedavi bulma şansı biraz daha azalır. Oluşma mekanizmaları anlaşılan hastalıklarda kök hücreler daha çabuk kullanılacaktır. Bunun ilk hedefi de kalp damar hastalıklarıdır. Kalp yetmezlikleri ya da kalp krizi sonucu ölmüş kalp dokusunu yeniden canlandırılmasında kök hücreler çok yakında rutin bir uygulama haline gelecektir. Kalp ve damar cerrahisi bu konuyla kapsamlı bir çalışma yapmaktadır. Yakın zamanda bu tedavi yaygın olarak kullanılmaya başlanacaktır.
Kök hücre çalışmalarında hedeflerden biri de Parkinson tedavisinde çözüm üretmek. Hastalığın en sık rastlanan belirtisi olan ellerde titreme, hareketlerde yavaşlama gibi sorunlar hafifletilebilecek ve hastalar kendi ihtiyaçlarını kendileri görebilecek konuma gelebilecekler. Kök hücre tedavisi ülkemizde yaygın olarak kas ve eklem hastalıklarında kullanılıyor. Hasar görmüş eklem kıkırdağının yenilenmesinde oldukça başarılı sonuçlara ulaşılmıştır.
Kök hücreyle ilgili olarak umut veren bir takım gelişmeler olsa da, sıraladığımız bu tür hastalıklarda henüz yüzde yüze varan bir başarı oranına ulaşılamamıştır. Basında sıkça rastladığımız organın kök hücresi kullanılarak yapıldığı gibi haberler, laboratuar ortamında deney hayvanları üzerinde yapılan çalışmalardır. İnsanlar üzerinde denenmemiş ve uygulanmamıştır. Türkiye’de yeni yeni omurilik hasarı olan ve tedavi yapılması için belirlenmiş uygun koşullara sahip felçli hastalar üzerinde kök hücre nakli ile tedaviler uygulanmaya başlandı. Yapılan bu tedavi çalışmaları ile ilgili sonuçlar ilerleyen süreçte açıklanacaktır. Gerçekleştirilen araştırma çalışmalarında, kandan sağlanan kök hücreleri ile laboratuar ortamında uygun koşullarda yağ, damar iç çeperi, kas, kıkırdak, karaciğer, kemik ve sinir hücrelerine dönüşebildiği saptanmıştır. Yapılan çalışmalar gelecekte bir çok sağlık sorunun aşılabileceği yönünde. Netlik kazanan çalışmalar gün geçtikçe kamuoyuyla paylaşılacak ve insanlar üzerinde daha yaygın bir şekilde uygulanmaya başlanacaktır.
Yorum Yapabilirsiniz.